Lavinya Dergisi

ÇÖP KAMYONU
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

Güne nasıl başlar insanoğlu? Günaydın kuş, çiçek, böcek, camdaki teyze, servis bekleyen çocuk, heybetli çınar ağacı, göz kırpan bulut ve diğerleri gibi onca olumluma ile gülümseyerek mi? Peki bu neşe saçan hali, olumsuzluklar eksiltebilir mi? En sevdiğin bluzuna kahve dökülmesi, otobüs kaçması, yağmur yağmaya başlaması, ne kadar etkiler genel ruh halini? Kim, nasıl, ne, ne zaman ve niçin bozabilir günlük keyfi? Sevgili Aydın Boysan’ın anısına “Leke Bırakan Gölgeler.” adlı kitabından alıntı yapılarak yayınlanan, çeşitli platformlarda anlatılan bir anı, resmeder hatıra sayfasında bu gelgiti. Anlatılan tam olarak günün muazzam bir şekilde ilerleyişi veyahut farklı bir alışkanlığın öğretilişi, bakış açısı, davranış bilimi. Şöyle ki; kendisi bir gün taksiye binmiş, havaalanlından hareket etmiştir. Sağ şeritte rutin yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden ani şekilde yola atılmıştır. Taksi şoförü sert hamleyle frene basarak durumu kurtarmıştır. Diğer arabayla çarpışmaktan milim farkla sıyrıldığı halde, karşı tarafın hatalı sürücüsü başını camdan çıkartıp küfürlü sözlere ve bağırtıya başlamıştır. Taksi şoförü ise ona gülümseyerek el sallamıştır. Kahramanımız hayretle sormuştur:

 - Bunu neden yaptınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip, ikimizi hastanelik duruma getirecekti.
 Taksi şoförünün cevabı ve kendisine şimdi “Çöp Kamyonu Kanunu” denilen şeyi öğrettiğini yazmıştır.
 - İnsanlar her tarafta çöp dolu olarak dolaşıyorlar, bunlar; kızgınlık, öfke, hayal kırıklığı. Çöpleri biriktikçe onları bırakacak yer ve başka insanlar arıyorlar. Bu kişi bazen siz oluyorsunuz, kişisel algılamayın. Gülümseyin, iyi temennilerde bulunun ve devam edin. Onların çöpünü alıp kendinize, etrafınıza veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın.

Açıklama enfestir, anlayış içinde saklıdır.

Günü nasıl bitirir insanoğlu? İyi geceler yıldızlar, ateşböcekleri, baykuşlar, ışığı hiç kapanmayan karşı ev, aydınlık veren sokak lambası, gecenin karanlığı ve onca olumluma ile gülümseyerek mi? Peki bu neşe saçan hali gün boyu yaşanan olumsuzluklar eksiltebilir mi? En sevdiğin dizinin o akşam yayınlanmaması, sevgilinin aramamış olması, başının ağrıması, sabahın en erken saatine toplantı konulması, bugün karşılaştığın o pek çok ruhun iğneleyici sözleri, kibirli bakışları, haksız suçlamaları… Kim, nasıl, ne, ne zaman, niçin bozabilir gecelik keyfi? Günaydın ya da iyi geceler. Günün herhangi bir saati ne fark eder? Hayat sabahları pişmanlıklara uyanmak için çok kısa. İyileri sevmek, iyi olmayanları temennilerle uzakta tutmak esas ola. Mutlu olmayı başaran insanlar günlerini başka insanların çöplerinin mahvetmesine izin vermezler, çöp kamyonu kanununa kulak verirler, hayatın içinde başa ne gelirse gelinsin, tepkilerin çoğunluğunu kapladığını bilirler. İyi çöpler!