Lavinya Dergisi

YAZA VEDA
İrem ÇAKAR

Kaybolamayacak kadar yakın, geri dönemeyecek kadar uzaktayım.

Merhaba,
Bir yazın daha sonuna geldik sayılır. Bu yaz diğer yazlardan biraz daha farklı ve güzeldi. Hayatımda olumlu değişiklikler oldu. Ve her yaz olduğu gibi bu da büyüdüğümü hissettiğim bir yazdı. Farklı denizler gördüm, farklı insanlarla tanıştım, farklı ağaçlara dokundum, farklı müzikler dinledim. Ve en önemlisi başka insanlarla yarışmamayı öğrendim. Bu, sadece yazımın değil geri kalan hayatımın da verimli bir şekilde ilerlemesini sağladı. Bu duyguyu bize en çok sosyal medyanın dayattığını düşünüyorum. Fakat çoğumuzun bildiği üzere sosyal medyada gördüğümüz çoğu şey gerçek değil. Bunun farkındalığına eriştiğimde kimin ne yaptığını umursamaktan ziyade kendi hayatımı nasıl daha iyi hâle getirebilirim kısmına odaklandım. Tabii ki çok kolay olmadı. Fakat yaz mevsiminin verdiği motivasyondan olacak ki zorluk uzun sürmedi. Önce yapmam gereken işleri saatlere böldüm. Yemek saatinde yemek yedim, kitap okuma saatinde kitap okudum, sosyal medyada vakit geçirme zamanında onunla ilgilendim. Kısaca aktivitelerimi birbirine katmadım. Yemek masasına okuma kitabıyla gitmedim veya boş oturmam gereken zamanda ders çalışmadım. Bunu uygulamam bile hayatımda büyük bir değişikliğe sebep oldu. Ve en önemlisi boş oturduğum için suçluluk duymadım. Bedenimizin en çok buna ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Yaza geri dönecek olursam; yaz mevsimi bana göre vücudumuzu dinlendirmek için yılın en uygun zamanı. Sorumluluklara ve erken kalkmalara ara veriyoruz. Şahsen ben İstanbul’un, metrolara koşmanın, derse yetişmenin yorgunluğunu attım. Aileme elimden geldiğince vakit ayırmaya çalıştım, kış dönemi boyunca özlediğim insanlarla daha fazla görüştüm. Tabii ki moralim her zaman en yüksek seviyede olmadı. Ama bunu da normalleştirmek gerektiğini düşünüyorum. Üzgün olmayı da mutlu olmak kadar normalleştirmeliyiz. Yazın öğrendiğim şeylerden biri de buydu. Her duyguyu dozunda yaşadığımızda ve ağlamayı, üzgün olmayı bastırmadığımızda hayatımız daha yaşanılabilir hâle geliyor. Kısaca hafiflemiş hissediyorum. Geçen yaz daha kaygılı, daha stresli ve daha endişeliydim diyebilirim. Yıllar geçtikçe insan yaşının ve hayatının kıymetini daha iyi anlıyor. Ben bu yaz kaygıyı azaltarak yeni döneme daha az stresli bir şekilde başlamak istiyorum. Sizin de bu yaz aldığınız kararlar oldu mu? Yeni şeyler öğrendiniz mi? En önemlisi kendinizi suçlamayı bıraktınız mı? Umarım bırakmışsınızdır. İnanın hayat kendimizi suçlamak için de başkalarının hayatlarını takip edip canımızı sıkmak için de yeterli uzunlukta değil. Umarım bu yaz bedeninizi ve ruhunuzu dinlendirebilmişsinizdir. Hayatın verdikleri için şükranlarınızı dile getirmeyi unutmayın. Yeni dönemizin iyi ve başarılı geçmesi dileğiyle.