Lavinya Dergisi

AYNA
İlke Aslı ERDOĞAN

Durupta bakmalı akıp giden zamanda, yaşamdaki ufak detaylara...

Ve artık anlıyorum. İnsanların tüm yargılarının kendinden geldiğini, kendi içinde güzellik veya görünüş kaygısı olan senin kıyafetini, kaşını, saçını eleştiriyor. Kendi yaptıklarının yanlış olduğunu bile bile yapanlar senin doğrularını eleştiriyor. Potansiyeli olup veya olmayıp yapamayanlar, senin potansiyelini aşağı çekiyor. Cesaretsiz olanlar cesaretini kırıyor. Başka hayatlara özenip marjinalliğini yaratamayanlar senin fark yaratan yanlarını eleştiriyor. Vakit ayırıp kendini keşfedemeyenler, kendinde bulduğun potansiyeli küçümsüyor. Yaşam amacını bulamayıp boşlukta kalanalar dolu yanlarını yargılıyor. Kendine hedef koyup adım atamayanlar attığın adımların önüne engel koymaya çalışıyor. İçinde iki gram iyilik barındırmayan insanlar senin iyiliğinde bile kötülük arıyor. Yalnız kalmayı başaramayanlar sen yalnız kalmak istediğinde, sırf kendi kendine katlanamadığı için yalnızlığı ihanet olarak algılıyor. Bir şey yapmak isteyip amacına ulaşamayanlar yalanlara başvurup ulaşmaya çalışıyor. Doğru yoldan ulaşanı karalıyor. İnsan kırmayı çocuk oyuncağı yapanlar kendi kırılınca dünyanın sonu geliyor. Duygularını içten yaşamaya cesareti olmayanlar seni aşırılıkla suçluyor. Hayatında hiçbir şeyi kalpten sevmemiş insanlar senin sevdiğin şeyleri hafife alıyor. Sende gördüğü iyi şeyin kendinde olmadığını görenler ilham almak yerine eleştiriyor. Hiçbir konuda görüşünü kabul ettiremeyenler seninkini çürütmeye çalışıyor. Kendine bir yaşam tarzı edinemeyenler senin yaşamına maydanoz oluyor. Gözleri hep kötüyü görenler senin bakış açını kötülüyor. Hiçbir dünyevi zevke sahip olmayanlar senin ağzının tadını bozuyor. Kendi doğrusunu yanlışını ölçmeyi bilmeyenler seninkiyle kıyas yapıyor. Eli hiçbir şeyi tutmayanlar tutunduğun dalda iğne ucuyla hata arıyor. Dünyaya gıdım faydası olmayan zarar saçıp huzursuzluk yaratanlar kendine açtığın o küçücük alanı beğenmiyor. Kendini olduğu gibi sevip beğenmeyenler seni hep başkalarına benzetiyor. Kaldırıp kaldıramayacağını bilmeden sorumluluk alıp başarısız olanlar senin almayı tercih etmediklerini suçluyor. Kısaca kendi değerini bilmeyenler ya seni değersiz hissettiriyor ya da kendini değerli hissetmek için seni kullanıyor. Aslında kuş bakışı bakınca herkes kendi hayatını yaşıyor. Ama kimse birbirine ayna olduğunu bilmiyor.