Lavinya Dergisi

VİTAMİNLER "3"
Osman YAVAN

İnanıyorum ‘‘ Elbet Bir Gün! ’’ İnsan dünya’ da ne için var olduğunu anlayacak…

Niasin (B3 PP Vitamini)

 Kaynakları: Niasin, rafine edilmemiş ve zenginleştirilmiş tahıllarda, sütte ve karaciğerde bulunur. Sınırlı miktarda niasin triptofan metabolizmasından sağlanır. Niasin ısıya ve ışığa dayanıklıdır. Karaciğerde çok az miktarda depo edilebilir. Bazı hastalıklar, gebelik, stres, egzersiz gibi durumlar gereksinimi arttırır. İlaç şeklinde günde 50-100 mg yeterlidir.

Fonksiyonu: Karbonhidrat, lipid ve amino asit metabolizmalarında birçok reaksiyona koenzim olarak katılır.

Eksikliği: Sınırda niasin eksikliği riboflavin yetersizliğinde olduğu gibi glossit ile kendini gösterir. Belirgin niasin ve triptofan eksikliğinde ışığa duyarlı dermatit, demans ve diyare (3D sendromu) ile karakterize pellegra denilen hastalık ortaya çıkar. Sinir dokusunun dejenerasyonuna bağlı nörolojik bulgular ve ışık gören yerlerde simetrik olarak dermatit görülür. Niasin’in günde 500 mg'ın üzerinde kullanımı karaciğer hasarına sebep olur.

Pantotenik asit (vitamin B5)

Kaynakları: Pantotenik asit; Yunanca pantos (her yer) kelimesinden ismini almıştır. İlk olarak 1939 yılında pirinç kabuğundan saflaştırılan bu vitamin, insan vücudunun tüm dokularında ve tüm bitkilerde bulunur. Suda kolay çözünür, vücutta depolanamaz. Et, balık, yumurta beyazı ve sütte boldur.

Fonksiyonu: Pantotenik asidin insan ve hayvan vücudundaki en büyük rolü, koenzim A' nın bileşimine girmesidir. Pantotenik asit, açil taşıyıcı protein olarak bilinen, yağ asidi biyosentezinde görevli bileşiğin prostetik grubuna da girer. Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasının işlemesini sağlar. Sitrik asit siklusu aracılığıyla birçok metabolitin oluşmasına katkıda bulunur. Hem, kolesterol ve steroid sentezlerine katılır.

Eksikliği: Besinlerde yaygın olarak bulunduğundan (özellikle yumurta, karaciğer ve bira mayası) pantotenik asit yetmezliği enderdir. Savaş esirlerinde görülen "yanan ayak sendromu" pantotenik asit yetmezliğine bağlanmıştır.

Piridoksin (B6)

Kaynakları: B, vitamini en çok bira mayası, bezelye, ceviz, yer fıstığı, ay çekirdeği, havuç, buğday ve birçok tahılda bulunur. Hayvansal kaynaklı besinlerde (tavuk, sığır ve dana etleri, karaciğer, böbrek, balık, yumurta sarısı) de B, vitamini boldur. Erişkinde ~ 1.5 mg/gün olan gereksinim, bebeklerde ve büyüme çağında daha azdır.

Fonksiyonu: Piridoksal fosfat şeklinde koenzim olarak amino asit metabolizmasında özellikle transaminasyon ve dekarboksilasyon reaksiyonlarına katılır. Miyelin oluşumunda önemli olan sfingolipid sentezi için kullanılır. Glikojen yıkımında görevli fosforilaz enziminin koenzimidir. Steroid hormonların etki mekanizmasında rolü olduğu gösterilmiştir.

Eksikliği: Hafif B, eksikliğinde irritabilite, sinirlilik, depresyon; ciddi yetersizliklerde periferik nöropati ve konvülziyonlar ortaya çıkar. Hormon etki mekanizmasındaki rolü nedeniyle B, vitamini eksikliğinde östrojen, androjen, kortizol ve D vitamininin etkilerine organizmanın duyarlılığı artar.

Toksisitesi: B, vitamininin premenstrüel sendrom gibi nedenlerle yüksek doz (2-7 g/gün) kullanımının duyusal nöropatiye sebep olduğu bildirilmiştir.
Biyotin, literatürde, H vitamini veya B7 vitamini olarak da adlandırılan ve güncel haberlerde karşımıza sıklıkla "güzellik vitamini" adıyla çıkan bir vitamindir.

Kaynakları: Doğal besinlerde yaygın olarak bulunur. Bağırsak bakterileri tarafından da sentezlenir. Besinle alınan biyotinin büyük bir kısmı proteine bağlıdır. Eksikliği: Antikonvülsan veya geniş spektrumlu antibiyotik tedavisine bağlı olarak görülebilir. Başlıca eksiklik semptomları depresyon, kas ağrısı ve dermatittir.

Folik asit (B9)

Kaynakları: Hayvanlarda PABA sentez edilemez ve pteroik asite glutamik asit eklenemez. Dolayısıyla folik asit eksojen kaynaklarla sağlanmalıdır. Maya, karaciğer, yapraklı sebzeler temel kaynaklardır. Bitkilerde hepta-glutamil, karaciğerde pentaglutamil konjugatı şeklinde bulunur.

Fonksiyonu: Koenzim şekli olan tetrahidrofolat, metil, metilen, metenil, formil, formimino gibi tek karbonlu birimlerin taşınmasından sorumludur.

Eksikliği: hiperhomosisteinemi görülür. Kanda homosistein düzeylerinin yükselmesi ateroskleroz, tromboz ve hipertansiyon için bir risk faktörüdür. Bu vitaminlerin kullanılmasıyla serum homosistein düzeyi normale gelebilir.

B12 vitamini veya kobalamin suda çözünen ve metabolik süreçlerde kullanılan bir vitamindir.

Kaynakları: B12 vitamini et, süt ürünleri, balık, kabuklu deniz ürünleri gibi hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur. Bitkisel kaynağı bilinmemektedir.

Eksikliği: Yaşlılarda, intrensek faktör ve/veya HCI salınımı azalmasında, uzun süreli vejetaryen diyet nedeniyle ve malabsorpsiyon yapan hastalıklarda B12 eksikliği görülebilir. Tetrahidrofolatın pürin ve timidilat sentezi için gerekli bu türevlerinin yetersizliği, kemik iliğinde eritrositlerin sentezi sırasında DNA/RNA oranının bozulmasıyla sonuçlanır ve megaloblastik anemi gelişir. B12 vitamini eksikliğinde homosistinüri ve metilmalonik asidüri ve metyonin eksikliğine bağlı olarak nörolojik bozukluklar görülür. Yüksek doz folat kullanımı, B12 eksikliğine bağlı megaloblastik anemiyi düzeltebilir, ancak nörolojik bulguları düzeltemez. B12 eksikliği ile ilişkili pernisiyöz anemi, besinsel eksiklikten çok, vitaminin absorpsiyonuna bağlı bozukluktan kaynaklanır. Bunun yanında parietal hücreleri etkileyen otoimmün hastalık veya anti-intrensek faktör antikorlarının varlığı da B12 emilimi bozukluğuna ve dolayısıyla pernisiyöz anemiye sebep olabilir.

C vitamini veya askorbik asit, suda çözünebilen ve birçok görevi olan vitamindir.

Kaynakları: domates, patates (özellikle kabukları) meyve ve yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunur. İnsan sütünde mevcuttur. Bitkiler ve bazı hayvanlar (kobay, omurgasızlar ve çoğu balıklar hariç) glikozdan C vitamini sentez edebilirler. İnsanda C vitamini sentezi yapılamaz. C vitamini suda çözündüğünden vücutta depolanmaz. Besindeki askorbik asit kolayca oksidasyona uğrar ve aktivitesini kaybeder. Fazla pişirme ile de tahrip olur. Çiğ besin maddelerinde askorbat oksidaz enzimi inaktif haldedir. Kesme-soyma işlemlerinde bu enzim aktifleşerek Askorbik asidi oksitler.

Eksikliği: Eksikliğinde skorbüt hastalığı görülür. Eklemlerde şişme, diş eti kanamaları ve anemi ile seyreden bir hastalıktır. Anemi, demir emiliminin azalmasına bağlıdır. Son yıllarda yapılan çalışmalara göre C vitamininin uzun süre yüksek dozda alınması prooksidan etki göstermektedir. Akut toksisite gözlenmemiştir. Ağır travma, stres ve sigara C vitamini düzeyinin düşmesine sebep olur. Bu koşullarda vücutta C vitamininin sürrenallere ve/veya yaralanma bölgesi- ne mobilize olduğu düşünülmektedir. Normal erişkinin günlük alması gereken 60 mg'lık C vitamini dozunun sigara içenlerde 100 mg olması gerektiği bildirilmiştir.