Lavinya Dergisi

SİYAH KARANLIK
Yasemin YILMAZ

"Kalıyoruz... Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz."

Uyumak ne zor şimdilerde. Eskiden sımsıkı kapanan gözler uykuya yolculuğa çıkarken, Sımsıkı kapatmak yetmiyor artık. Önceleri duymazken o hırçın sesini saatin, Yankılanmadan edemiyor artık zihnimde. Ya bir şeylere var ya da bir şeyleri çoktan geçiyor. Geçse ya içim de içimden, geçmiyor. Direnen bir ben daha var sanki, uyutmuyor. Uyumak için siyahı düşün diyorlar, Siyahı düşünmek istiyorum. Neyin siyahını düşünmeliyim? En koyu siyah hangisinin olabilir? Ya da en çabuk hangi siyah uyutur beni? Gecenin mi siyahı yoksa içimin mi? Karar veremiyorum. Gecenin içinde geceyi düşlüyorum. Ve gecenin içinde o parlak siyahı. Üzerine serpilmiş ışıltılı küçük tozları... Birbiri içinden kopup ayrılan bulutları... Kendi parıltısını hepsine göstermek için aralarından çıkıp beliren eşsiz ay'ı. Yükselirken en tepeye izliyorum ardında bıraktığı boşluğu... Ve o boşluğu doldurmaya çalışan siyah karanlığı... Önceleri uyutmaya yetmezken hiçbir şey, En koyu rengi ile geriye kalan bu boşluk... Siyah karanlık bir boşluk uyutuyor artık beni.