Lavinya Dergisi
YALNIZLIK ÜZERİNE
“Eksilen her takvim yaprağı bizi sonsuzluk penceresine bir adım daha yaklaştırırken her an’ı dolu doluya yaşamak arzusu kaplar yüreğimi. Buğday tanesinden çok olan ve her geceyi aydınlığa kavuşturan gün hatırına yaşamak her şeye ve herkese rağmen İnsanı hayatta tutan yegane gerçek. An’’ın güzelliğinin farkına varın “
Hepimiz yalnızız bu evrende, ama hiçbirimiz tek başımıza değiliz. Koskoca samanyolu gezegeninde, uzayda bir nokta halini alan şu dünya, pek de önemsenmeyecek kadar küçük aslına bakılırsa. Tek değiliz dedim ya devam edelim öyleyse tek değiliz bu âlemde. Dünyayı ışıtan güneş ve ay, galaksiler, gezegenler, toprağı eşeleyen heybetli bir horoz, hortumuyla sağa sola çalım atan devasa fil, az önce çıtır bir av gözüne kestirmiş ormanlar kralı, karnını etraftaki otlarla doyurmaya çalışan bir ceylan yavrusu... O kadar kalabalığız ki , doğa ailesinin her ferdini yazmaya kalksak ne defter yeter ne de kitap... Sadece bir parçası olduğumuz doğa ana en güvenli en huzur dolu köşesinde, göğsünde, uyutur her birimizi. Yalnızız demiştim en başta, yalnızız. Ve en büyük hazzı da işte o anlarda alırız hayattan. Çünkü en samimi dostumuzdur tek başına yaşamak. Bankalarda , postanelerde, hastanelerde, okullarda-tüm kurumlarda- insanın kısaca toplumu oluşturduğu her yerde sırf kaos çıkmasın diye medenî yaşam kurallarına sadık kalmak zorundayız! Elden geldiğince nazik olmalıyız! Kimseyi incitmemek adına samimiyetsiz davranışlarımız. Söylemek isteyip de söyleyemediklerimiz, yapmak isteyip de yapamadıklarımız, tüm bunlar bir adalığın bizlere sunduğu esir yaşam koşulları. Evet , insan yalnızken özgürdür ve insan özgürken düşünür. Çünkü o zaman hiçbir engele takılmaz fikirleri; hiçbir handikap durduramaz aklından geçenleri. Anlatır anlattıkça kendisinden olana; parçasının bütününe. Yalnızlık insanın içinde bir yerlerde. En cesur yanımızı taraf tutarak ucundan tutalım hayatın. Metrelerce kilometrelerce ölçülmesin bedenlere olan uzaklığımız... Çünkü insanın değeri mesafelerde değil kalbindedir ve yine en içten sohbetler en çok ara verilen zamanlarda yapılır. Yalnızlık bir içe dönüş kimine göre bir yaşam biçimi. Öyleyse yaşasın yalnız yaşamak !