Lavinya Dergisi

İNSAN NE İLE YAŞAR
Öznur AY

karanlığın korumacı tavrına güven :) korkma cesaret et bulutlu gökyüzüne..

Sessizlikten kaçarken buluyorum kendimi her beynimin kuytudan gelen sesiyle. İsteklerimden ve konfor alanımdan çıkmamak için cebelleşiyorum her seferinde. Bakış açılarım etrafımı sarmış ve mühürlenmişti bedenime. Kararlarım beni darağacından asacak olan kalın halata benzer olsa da, ölmek uğruna çıkıyordum ayağımın altındaki iskemleye. Etrafımı saran yalnızlığımın bağımlısı, karanlığımın sahibi olmuştum. Uyanmalarım bitmiyordu. Her sabahım ayrı komplo teorileriyle doluyor, her kahvemin dibine yaklaşırken ölüm acısını test ediyordum. Ayıldıktan sonra, gözlerimi güne açmaya karar veriyorum. Pencereme yaklaşmak için sol ayağı kırık ve babaannemle neredeyse yaşıt olan koltuğumdan kalkmaya karar veriyorum artık. Tozdan etrafımı göremediğim penceremin camında dünden kalmış beş parmak iziyle burun buruna geliyorum. Camıma dayanmış bir diğer çıplak ellerle daha karşılaşıyorum. Kış kapıma dayandı klişesi tam bu cümleye ait olmalı. Dışarısı çıplaktı. Rüzgârın etkisiyle bana el sallar gibi olan çıplak eller kışın acımasız soğuğuna dayanamadan güçten düşmüştü. Bu renksiz manzarama renk katmak için perdemin gücüne sığındım. Tüm bu yaşadıklarımı silmek için aldım elime 27. Basım Tolstoy’un “İnsan ne ile yaşar” kitabını, başladım sarmaya yeni tütünümü.