Lavinya Dergisi
OLSUN MUTLUYUM
Kafamın içini boşaltmak için, hayatımı tükenmez kalemden klavyeye taşımak için, sevmeyi somutlaştırmak için hayal âlemimden damlatarak kâğıda dökmek için, sorumluluklarımdan kaçtığımı belli etmeyen zırha benzettiğim içim, hayatın hengâmesinden kaçmadan soluklandığım yerdi burası. Yazmak için açtığım yeni bir Word dosyası, defterimin ortasından kopardığım beyaz bir sayfaydı burası. Yine klavyenin başındayım, yazıyorum. Esiri olduğumuz bedenlerimizin bağımlısı haline geldiğimizi fark edince yoruluyor insan. Ben de bazen çok yoruluyorum. Bazen de kandırmayı başarıyorum ruhumu. Etrafımda gördüğüm ifadesiz suratlar yüzünden tadını çıkaramadığım yalnızlığımla yıkık koltuk köşemde uyuyakalıyorum. Bu sabah da dün sabah uyandığımda açtığım şarkımı açtım. Bağımlılıklarımı seviyorum. Hayatımda yer almış her bir nesnenin derin sevgisi ve hüznünü taşıyorum beynimin anı çekmecesinde. Yaşamımı sürdürebilmem adına kolaylık sağlayan anı çekmecelerimin kapakları aşınmıştı açıp, kapatmaktan. Olsun mutluydum. Mutlu insanların mutlu tebessümlerini biriktirdiğim kocaman kavanoza ihtiyaç duyuyorum bazen.