Lavinya Dergisi
KARANLIK
Kendimi senli cümlelerde kaybettiğim saatlerdeyim yine. Aradığım seni bulamadığım gibi kendimi de bulamıyorum. Neredesin? Söyle.. Neredesin? Rastgele uzatıyorum elimi… Olur da denk gelirim bir yerlerde sana diye. Umut bu ya.. Bir bakarsın tutarım elini. Ama yok... Elimi uzattığımda yine sensizliği anlatan kelimelere dokunuyorum. Yanıyor parmak uçlarım, sızlıyor avuç içlerim. Taşıyamıyorum gittileri, gelmeyecekleri.. Sensizliği anlatsam sana, Döner misin tekrar geri? Desem ki en sevdiğim mavinin tonu bile Simsiyah artık bana.. Gidişin bir kor, kalbimde bir derin yara.. Azalması gereken acımda artıyor biraz daha.. Gündüzleri hissizim, geceler yoldaş bana. Beynim ıssız bir sokak, kalbim o sokakta bir köşe. Söyle! Kim bilir kaç kez kaybettim seni burada. Karanlık.. Sensizlik soğuk ve karanlık.. Her yeri ayrı çıkmaz, her yeri ayrı yalnızlık. Anlamanı isterdim bir kez.. Bir kez olsun anlamanı. Biliyorum.. Biliyorum bu duyguyu anlayamazsın sen. Ama düşün bir kez.. Üzerine yıkılan bir dünya var, Ve altından sağ çıkmak, imkansız gibi bir şey..