Lavinya Dergisi
DUMANI TÜTEN YALNIZLIK
Derin bir uğultu içinde, gıcırtılı bir keman sesinde, en çok annemin gözlerinde gördüm kaybetmişliği. Hayata dair ne tutuyorsam, elimde avucumda kırıntısı kalana dek bırakmadım ama avucumdan döküldü hepsi. Bu durumda suçlu olan ben miyim? Yoksa elimi bırakanlar mı suçlu?
Ne zaman odama kapasam kendimi,
Sessizliğin saçlarımı okşamasını bekledim.
Ne zaman bir umuda tutunsam, kayboluşunu izledim.
Ne zaman bir şeyi sevsem onun mahvoluşunu izledim.
Tomurcuklarına kar vuran çiçek açamadığı için suçlu sayılır mı?
Ya da gelecek yılı beklediği için geç mi kalır?