Lavinya Dergisi

ESARETİN KANLI ÇIĞLIĞI
Eylül KARABEL

Hiçbir şeyin ebedi olmadığı bu dünya da kederin miladı nedir ?

Boğazımdaki cam kırıkları, 

Doluyor kalbime. 

Kanıyor odalarım, 

Kan doluyor zihnime. 

Bir kafes, beni boğan 

Ölmemi isteyen şeytanlarla dolu, 

Beni, boğuyorlar kanımla. 

Fakat ben hürüm. 

Kanatlarımın sesi yankılanıyor, 

Ruhumun derinliklerinde. 

Bataklıkta doğan bir gülüm, 

Çürük bir topraktan çıkmaya çabalıyorum. 

Kanatlarım gömülü bu duvarın içinde. 

Çığlıklarım yankılanıyor, 

Kaynayan bir kazan gibi taşıyorum ben! 

Taşıyorum pisliğimden. 

Taşıyorum kafesimden. 

Şeytanlarımın pençeleri derimi yırtıyor, 

Derim yırtıldıkça ruhum ayyuka çıkıyor. 

Evet, kesin beni! 

Ben, parçalarım eksikken de bütünüm. 

Ben, kanatlarım kırıkken de uçabilirim. 

Fırtınadan önceki sessizliğim ben! 

Kafesiyle bütün bir mahkumum ben!