Lavinya Dergisi

ETRAFIN KALABALIK AMA YALNIZSIN
Yağmur N. ÖZCAN

“Her insanın bir hikayesi vardır. Ve her hikaye dinlenmeyi hak eder”

Bazen öyle bir his var olur ki anlamlandıramazsın. Varoluşun gereği bir anlam ararsın ve anlamlandıramadığın içindeki bitap burukluğun adıdır yalnızlık. Kabul etmek istemesen de hayat dikenli bir yol. Dikeni sıyırmaz, oluk oluk kanatır, yokuşu yaralamaz öldürür, düşersen bedenin yumuşak toprağı beklemesin aşağıda hiçlik var. Yol uzun, kimseye güvenme, güvenirsen yarısını dahi göremezsin. Bu yolda farklı insanlar tanıdın fakat unutma ki onların da farklı yolları, seçimleri, vazgeçişleri, terk edişleri var. Bu yol içindeki sesi duyamayacağın kadar gürültülü, her tebessüme tav olma, tebessümler, sahte bakışların altında ustalıkla saklanmış gözlerde gizli. Sen ise bunu göremiyorsun, görmek istemiyorsun. Bilerek ve isteyerek kör etmişsin kendini. Tozpembe bir yalana inanmak istiyorsun. Onlar sonbaharın çürümüş yaprakları, tek bir rüzgarda uçacaklar. Sana kalan yine sen… İşte tam da bu yüzden yalnız değilken bile yalnız hissetmen. Etrafın kalabalık ama yalnızsın. Tecrübeyle sabit atılan kazıkların vurulan hançerlerin acısı… Birer kuru gürültüden ibaretler sadece. Bu kuru gürültü kulaklarını kandırmasın, sessizce yaklaşıp kanına zehrini akıtacak olan yılandan farksız değiller. Onlar birer serap hattı, sanrı. Yüzüne gülen sevgiliye de kanma sakın! En âciz halindeyken sana acıyacak olan, yine düşmanındır. Asıl dost bildikleri tekmeler en âciz halindeyken insanı. İşte bu yüzden etrafın kalabalık ama yalnızsın.