Eğer hayata yeniden başlama şansım olsaydı daha çok şey başarmak isterdim gibi beylik laflar etmeyeceğim şimdi. Ne zaman bir iki süslü cümle kurmak istesem elime yüzüme bulaştırıyorum. Kağıt ve kalemi kendimden uzaklaştırıyor, araya aşmayı asla beceremediğim duvarlar örüyorum. Kendimin katili oluyor
Konuşmayı çok sevmediği için yazmaya sığınan, cümle içinde nefes alan, dünyası kızı ve kitaplarıyla örülü, yaptığı en ciddi iş annelik ve okumak olan, yazarken heyecanlanan, heyecanlanırken yazan, kendince iyi şeyler yapmaya çalışan, 31 yaşını devirmiş bir kadın.
Yazmak sonsuz cümle içinde, başının üzerine bir çatı inşa etmek benim için. Hayatta ve ayakta kalmanın başka bir formu.
Lavinya Dergisi
Yazarlarımız
CÜMLEDEN EV YAPAN YAZARI TANIMAK
O gün de en az bir önceki gün kadar vasat başlamıştı. Nasıl devam edeceğine dair en ufak bir fikrim yoktu. Kolumu, bacağımı oynatmaya halimin olmadığı saçma sapan bir gündü işte. Gidemediğim işin mesaisini doldurmaya çalışıyor gibi geçmiyordu zaman. Her zamanki boşluk hisleri, nedenler, nasıllar...

YİRMİLİ YAŞLARIMI ÖZLEMİYORUM
Yirmili yaşlar benim için fırtınanın tam ortasında kalmak gibiydi. Rüzgarın benden alacağı şey ya üzerimdeki toz olacaktı, ya da tozlarımla birlikte rüzgara kapılıp gidecektim. Hem seçim yapacak kadar akıllı hem de rüzgar karşısında titreyen yaprak gibi korkaktım. Herkes kadar düştüm yirmili yaşlard

KIRILDIĞIM YERDEN AÇTI ÇİÇEKLERİM
Öfkeyi çok gerilerde bıraktım. Galibi olmayan bir savaş gibiydik. Öfke ve ben. İkimiz de yorulmuştuk aslında. İstedim ki öfkem bana “haklılık” versin. Haklı olmakla mutlu olmayı aynı kefeye koyunca başladı iç ağrılarım. Öfkeme teşekkür etmeliyim. Çoğu zaman bana haklılığımı verdi. Haksız yere kızdığ

KİŞİSEL GELİŞEMEMEK
- İçindeki devi uyandır
- Yok kardeşim, benim içimde öküz var. Kış uykusuna yattı. Kolay kolay uyanmaz.
14 yaşından beri kitap okurum. Milletin çocukları o yaşta deli gibi test çözüp lise giriş sınavı denilen saçmalığa hazırlanırken ben soru bankasının arasına kitap saklayıp okuyan çılgın bir erg