‘’Sanat; sanat için midir, toplum için mi..?’’ bildiğiniz üzere dillerden düşmeyen bir soru olarak kazındı hafızamıza. Naçizane, bu konudaki tartışmalara nihayet dahil olmak istedim.
Benim nazarımda sanat yaşam içindir. ‘’Ne alaka yahu?’’ demeyiniz rica ediyorum, önce biraz dinleyiniz...
Bir ağa
Lavinya Dergisi
Yazarlarımız
SANAT HAKKINDA I

YENİDEN DOĞUŞ PROVASI
bazen delirmeden de büyür insan
parmak uçlarının
geceden nemlenmiş kirpiklerinde dolaşıp
gün doğarken vücut bulmasıdır
ve fikirleri olan bir baykuş resmetmek isterseniz bir gün
toplum size şizofren damgası yapıştırmaya meyilli olacaktır
kimi zaman kargaşalara dahil olmaktansa
‘’felsefe ya

VAROLUŞ SENFONİSİ
düşlerin ve düşüşlerin birer sokak ötede oturduğu
yalnızlık denen devrimin her gün
soğuk su çarparcasına
insanı sarsmasının bir sonucudur yaşamak dediğin,,
ve sensizlik ezgisinin fon müziği olarak kullanıldığı bir şiiri okumak gibidir güçlü durmak savaşı
tutunduğu tek dalın hayal kırıklıkları k

JE VEUX VOLER
kaygılar,
genelinde insanı yıkmak için boy gösterir
hayat denen muharebenin
denize fırsat vermeyen kıyılarında,,
bakmayı bilen bir çift gözün
yalnızlıktan mütevellit yakarışına
imkansızdır kulak kesilmek,,
takdir edersiniz ki;
ses dediğimiz, yayılmaz boşlukta.
alakasız bir anda aklıma gel
.jpg)
YORGUN FREYA
iki yüz yetmiş milyon yıl önce
dinozorların vefatıyla
bize hazırlandığı iddia edilen ideal ortam;
insan denen,
iki ayaklı bedenlere sıkıştırılmış
ilkel ruhlu toplulukların
işgalinden ibaret..
ve tablonun genelinde göreceğiniz
kırmızı renk;
dalga boyu en uzun olandır.
belki evrendeki e

PAVLOV'UN KÖPEKLERİ
alışılmamış bağdaştırmalarla kurulan
alışılmış cümleler
oluşturur
manifest edilmemiş hayallerin
hazin gerçeklerini,,
belli ki tanrı sarhoşken resmetmiş
tarihteki diktatörlerin portrelerini
öyle ki aortundan sanat akan insan,
canlandı namlunun ardında;
günler günleri
böyle kovaladı
yirmin

SİLENTİUM, ANİMA ET CORPUS TRİLOGUM
götürür
neostratium soluklanır
bir tam reenkarnenin
köşesinde
turuncu bir kedi
kaldırımda
varolmak için öldürme!
dönüştür;
sancılarını,,
politikan
izlenimci veya imgesel
yaşatmaya yetmez
seni
sesini
seni
ruhunu
seni
somutlaması yapılmış
içselleştirilmiş acılarını
topla
frekansına

MEYUS
şarap kokan kırmızı gecelerde
seni resmetmeyi sayfalara borç bildim
uykusuz kalırdım bazı geceler
yahut uyku bensiz kalırdı
ben, hep sensizdim
aramızda üç beş sokaktan fazlası vardı
üç beş kederden, üç beş şehirden
bir köprüden fazlası
aramızdaki yollarda, sokak lambalarından biri;
intih

DURUM KOMEDİSİ TADINDA
yaşamayı tamamladığım hayatın
yankısında süzülüyorum
bilinç ötesiyle değil de bilincimle sandığım
sanrılarım, nevrozlarım
oksijenin bilincinde soluklandığım yanılgılarım
sancılarım,,,
önüme baktım;
parmak uçlarıma, tepeden tırnağa
boyuta hapsolmuş bedene,
yönün tersindeki üçüncü şahıs kılı

SEKİZ MART
Sekiz mart dünya kadınlar günü. Bugüne dair süslü cümleler kurmak ve sizinle burada paylaşmak çok isterdim fakat yapmayacağım. Yapamayacağım. İnsan demeye bin şahit gereken varlıkların içerisinde yaşam mücadelesi vermeye çalışırken dilim varmıyor olumlu şeyler demeye. Kötü bir çağdayız. Kelimeni

YEİS-İ GAYYA
Terasta mevsimlenen pişmanlıklar rüzgârı,
Aralanan kapıdan girdi odaya;
Orhan’a şiirler yazdırdı; ekmek ve tuz üzerine
Unutkanlığım nükseder benim de,
Turuncuya çalan hüzünlerin ev sahibi tuzlu sahillerde
Hatay’da iki devrin çatış

HİNT KUMAŞI
Sarıl bana;
Fikri olan kullarından korkuyorum.
Bir perde indirmek istiyorum ömrüme;
Gözlerindekilere benzer.
Fakat rüzgâr geliyor aklıma
Duvarlar örmek istiyorum artık
Yaşananlardan bir nebze sızmasın diyerek içime
Düşününce,
Ara ara rüzgârı hissetmek istiyorum Tanrı’m.
Olduğum yere yığılı