Lavinya Dergisi

PİSTANBUL
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Sabır büyüten
Ömür çürüten bu şehirde
Her şeye rağmen
Bir umudun parçasıyım ben
Tek derdim yaşamak, nefes almak
Özgürce yürümek yollarda
Fakat ne yapsam olmuyor
Her sokakta bir yığın
Her köşe başında yoksullar
Halk ekmek kuyruğunda
Anne kucağında
Avuçları kundak kokan bebekler
Diğer yanda çöplerden beslenenler
Yılların yükünü omzundan atamamış
Bu şehir
Milyonlar içinde gerçekleri gizleyen
Birkaç yüzüyle yalancıktan gülümseyen
Çaresizler istasyonu
Zor şehir
Yalan dolu haberlerle
Göz önünde duran
Gözleri kandıran şehir
Kirli işler başkenti
Varoşlarında kalmış bir avuç umut
Milyonlarca şaşkın bir arada
Dili tutulmuş insanların
Sabır en büyük öznesi olmuş burada
Cümle yığınların
Kirlenmiş genç delikanlıların eli
Yalanlar örtmez kötülüğün üstünü
Karanlık o kadar kötü ki
Lanetlenmiş iklimler boyu
Hevesler kaybolmakta içinde
Her ses sıcak asfaltlarda yok oluyor
Gürül gürül yorgunluk içinde
Her sabah buğulu pencereler
Sigara dumanının yalnızlığında
Çamur akan şu dereler
Sesler kalabalık içinde boğulmakta
Dermansız kalan vapurlar
İnlemekte gün boyu
Çocuklar toprağa hasret
Beton kaldırımlar çehresiz surat
Zaman sinsice kuruyor yüzlerde
Her geçen gün
Daha garip geliyor bana
Ey çilekeş kent
Ne var sende
Yorup kirletmekten başka
Gökyüzü çok uzak gözlerime
Meçhul kalpler zindanında kirlenmiş,
Geçmişten gelen güzellikler.
Durulmaz bir bulanıklığın var
Ormanların çöplerle örülmüş
Binalar kalabalıklarda tükenmiş
İnsanlar ufalmış içinde
Neyine hayran dağ kokulu Anadolu kızları?