Lavinya Dergisi

MEVHUM AMA MÜHİM BİR MESELE
Gülşah DEMİRCİ

“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”


Melul bir kent ellerimde can veriyor
Sönüyor ışıkları evlerin, teker teker
Geceyi giyiyor üzerine, siyah bir kefen gibi
İnsanlık susuyor...
Tüm günahlar konuşuyor...
 
Kanı bozuk insanlar…
Başıbozuk düşlerime giriyor
Ve böyle kâbuslar, silgiyle silinmiyor…
 
Mürekkebe bulanıyor ellerim
Bir kez daha öldürüyorum onları
Çoktan ölü olan insanlıklarıyla
Gömülüyor sahte suretleri
Hafıza denilen mezarlığa…
 
Ölüm zihnimde benim…
Ölüm ellerimde…
Nefesim titriyor
Ölüm ensemde…
 
Günah çıkarıyorum şimdi ben de
Tanrı unuttu beni çoktan
Af diliyorum önümde uzanan kâğıttan
 
Kalem silahtır
Kurşunu değince yüreğine
İncinir de beyaz kâğıt
Ah etmez
Yayılırken üzerinde
Sessiz bir kara ağıt…
 
İşte bu, insanlık için mevhum,
Kâğıt için mühim bir mesele…