Lavinya Dergisi

GECE YILDIZININ RÜYASI
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Efsunlu gözlerinden süzülen yaşlarına inatla dikti gözlerini karanlığa. Yalnızlığın korkak melodisi kulaklarını sağır ederken en bilinmez kuytu köşelerde sakladı benliğini. Tıpkı bir orfe gibi karanlığa mahkûm ederken yüreğini her çırpındığında dikenleri battı kendine. Ve sonra sordu isimsiz rüyalarının sahibine; ‘neydi bunca alıp veremediği onunla, ispiyoncu çocuklar gibi neden her arkasını döndüğünde gammazlıyordu onu anlamlaştıramadıklarına?’
Oysa her nisan yağmurunda damlalardan intihal yapmak istemişti özgürlüklerini. Kıskanmıştı onların bağlanmayışlarını, aldanmayışlarını birine körü körüne boyun eğmeyişlerini. O ise sürüyordu mutlak zincirlerini her defasında. Köhne iç çekişlerine arkasını döndüğünde bir uzay boşluğu doldu benliğine ucu bucağı belirsiz… Nefessiz perhizlere gebe olmuş umutlarına baktı boynunu büküp. İşte o an anladı, aşırı gerçekler rüyasız kimliklerin buğulu yansımasıydı.